İşte Partimizin Seçim Bildirgesi

Birleşen ve Üreten Türkiye İçin Halka Dayalı Güçlü Devlet

Seçim bildirgemizin dosyasını indirmek için aşağıdaki bağlantıya tıklayabilirsiniz...

Vatan Partisi Seçim Bildirgesi (2015).pdf

Birleşen ve Üreten Türkiye İçin

Halka Dayanan

Güçlü Devlet

 

      Türkiyemiz büyük bir kararın eşiğindedir.

      Borçlanan Türkiye devri bitmiştir. Üreten Türkiye çağına giriyoruz.

      Bölünen Türkiye devri bitmiştir. Birleşen Türkiye çağına giriyoruz.

      Karanlık Türkiye devri bitmiştir. Aydınlık Türkiye çağınagiriyoruz.

      Vurguncuların devri bitmiştir. Namuslu Türkiye çağına giriyoruz.

      Komşuya ihanet devri bitmiştir. Komşularla barış çağına giriyoruz.

      Atlantik’te bağımlılık devri bitmiştir, Avrasya’da bağımsızlık

çağına giriyoruz.

      Saltanat düşkünlerinin devri bitmiştir. Halk hükümeti çağına giriyoruz.

      Tayyip Erdoğan’ların BOP Eşbaşkanlığı devri bitmiştir.

      Başı dik Türkiye çağına giriyoruz.

      Özetle: Türkiye yeniden Atatürk Devrimi rotasına girme eşiğindedir.

      Vatan Partisi, Millî Hükümet Programı’nda belirlediği üzere,

Atatürk Devrimini kesin zafere ulaştırma kararındadır.

      Vatan Partisi, bu amaçla göreve hazırdır.

      Milletimizden yetki istiyoruz.

      Vatan Partisi’nin alnında “Vatan, Emek, Namus” yazıyor.

 

  

I

MİLLİ HÜKÜMET GÜÇLÜ DEVLET

 

Vatan ve Cumhuriyet Tehlikede

      Vatanın bütünlüğü tehlikededir.

      Türkiyemiz, gittikçe derinleşen bir ekonomik krizin içindedir.

      Büyük Atatürk önderliğinde İstiklâl Savaşıyla ve Cumhuriyet Devrimiyle kurulan Millî Devletimiz yıkım tehdidiyle karşı karşıyadır.

      Aydınlanmanın ve laikliğin kazanımları her gün çiğneniyor. Çağdaş toplum, gençliğimiz ve kadınlarımız, ortaçağ karanlığıyla boğuşuyor.

      28 Şubat’ta Dolmabahçe’de ilan edilen AKP-PKK suç ortaklığı,  ABD’nin vatanımızı bölme ve Cumhuriyeti’mizi yıkma planına hizmet ediyor.

      Böyle gitmez!

 

AKP-CHP-PKK Hükümeti Planını

Bozguna Uğratacağız

      Bu koşullarda, ABD güdümünde AKP-CHP-HDP hükümeti planları yapılıyor.  ABD ve İsrail güdümlü şer güçleri, Cumhuriyeti’mize son hançer darbesini indirme fesadı içindeler.

      “AKP daha az sandalye kazansın” gerekçesiyle PKK’yı hükümet ortağı yapma planına alet olanları uyarıyoruz:

      HDP (PKK) barajı geçerse,

     AKP-PKK hükümeti kurulur.

     Türk milleti anayasa dışına sürülür, Cumhuriyet temelinden yıkılır.

     Güneydoğu bölgemiz “Kürdistan Özerk Bölgesi” olur.

     Silahlı terör örgütü, devlet olanaklarından yararlanılarak büyütülür.

     İç çatışmaların yolu açılır, kardeşkanı dökülür.

      Kemal Kılıçdaroğlu, HDP, başka deyişle PKK ile hükümet ortaklığı kuracağını açıkladı. CHP’yi bu ihanet ortaklığından ve bölücü açılımını desteklemekten derhal vazgeçmeye çağırıyoruz. AKP ve PKK ile suç ortaklığı, Cumhuriyet’e ve vatana ihanettir.

      HDP kesinlikle barajı geçemeyecektir. Kürt kökenli yurttaşlarımız, “PKK’dan çektiğimiz artık yeter” diyorlar.

      Vatan Partisi, bu oyunu bozacak parti olarak yükseliyor.

      AKP’den kurtulmak için, biricik çözüm Vatan Partisi’nin Meclis’e girmesidir.

      O zaman ABD’nin Türkiye’yi bölme planını bozarız.   

      AKP-PKK hükümetine karşı tek seçenek, Vatan Partisi’nin merkezinde olacağı Millî Hükümettir.

 

Kasetlerle Yönetime Son

Bağımsız ve Halkçı Türkiye           

      AKP, tek başına Cumhuriyet’i yıkamadı, bölücü terör örgütüyle açılım yaparak işbirliğine gitti. O da yetmedi, CHP’yi kasetlerle denetim altına aldı ve Yeni CHP’yi oluşturdu. Yeni CHP, AKP’nin açılım bölücülüğüne ortak oldu. Kılıçdaroğlu yönetimi, Ermeni soykırımını savunan adayları listelerin başına koydu ve Kemal Derviş’i ekonominin başına geçireceğini ilan etti. O Kemal Derviş, 2002 yılında DSP’yi bölüp hükümeti dağıtarak AKP iktidarının yolunu açan tertipte başroldeydi. Görevi yine aynı, AKP saltanatını CHP desteğiyle sürdürme planında rol üstlenmiş bulunuyor.

      Milliyetçi Hareket Partisi lideri Devlet Bahçeli de, 2002 yılında birden bire “erken seçim” çağrısı yaparak, AKP’yi iktidara götüren fesatta rol aldı. Ergenekon-Balyoz kumpasında Kılıçdaroğlu ile birlikte, “Darbecileri temizleyin” diyerek, Tayyip Erdoğan’ların Türk ordusuna karşı operasyonunu destekledi ve hâlâ destekliyor.  MHP yönetiminin, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin komutanlarını aşağılamaya yönelik gayretleri ibretle izleniyor. Devlet Bahçeli ve ekibi, ABD’nin Türkiye’yi bölme ve Cumhuriyet’i yıkma girişimine karşı koyacak olan Türk ordusunu yıpratma görevini üstlenmiş bulunuyor. F Cemaatinin iki kasedi önünde diz çöken MHP yönetimi, Türk ordusu karşısında kahramanlığa soyunuyor.

      Tayyip Erdoğan, 36 yerde, kameralar önünde “ABD’nin BOP eşbaşkanı” olduğunu itiraf etmiştir. Türkiye’mizi bölen emperyalist devletin sıradüzeni içinde görevli olduğunu söylemektedir.

      Abdullah Gül, 2 Nisan 2003 günü AKP hükümeti adına, ABD Dışişleri Bakanı Powell ile “2 sayfa 9 maddelik gizli bir anlaşma yaptıklarını” itiraf etmiştir.

      Meclis’teki muhalefeti temsil eden CHP ve MHP, kasetlerle hizaya getirilmektedir.

      Abdullah Öcalan ise, “enstrüman” olduğunu ilan ediyor. 

      Başında AKP’nin bulunduğu bugünkü mafya-tarikat rejimi, iktidarı ve muhalefetiyle dışarıdan kumandayla yönetiliyor.

      Bu gerçekler karşısında, ülkemizde milletin egemenliğinden söz edilemez.

      Vatan Partisi, milletin egemenliğini yeniden kurmak kararındadır.

 

Halkı Ezen Zorba Devlete Geçit Yok

      Türkiye’miz ekonomik, toplumsal ve siyasal sarsıntılar içindedir.

Devlet dağılmaktadır. Toplumda bölünme ve çürüme ciddî boyutlardadır.

      AKP Hükümeti, artık Türkiye’yi yönetemez duruma düşmüştür. Tayyip Erdoğan’ların partisi, Türkiye’yi böldüğü için bölünüyor.

      Bu durumda ABD, Türkiye üzerindeki denetimini kaybetmektedir.

      İçine girdiğimiz kriz ve çalkantı döneminde, toplumun bütün kesimlerinde, otorite ve disiplin ihtiyacı güçleniyor.

      Milletçe tarihî bir kararın eşiğindeyiz. “ABD Güdümlü Zorba Devlet” ya da “Halka Dayanan Güçlü Devlet” seçenekleri Türkiye’nin önündedir.

      Vatan Partisi olarak, Millî Devleti Edirne’den Van’a kadar örgütlü ve özgür halkla yeniden kuracağız.

      AKP iktidarının kamu kurumlarının alınlıklarından indirdiği TC levhaları yeniden konacaktır.

 

Efsane Geri Dönüyor

Güçlü Ordu Güçlü Türkiye

      Yakın tarihimizde ABD işbirlikçisi ve Cumhuriyet yıkıcısı iktidarlar ile Türk Silahlı Kuvvetleri arasında uyum olmadı. Olamazdı, çünkü ordumuz milletine bağlıdır, Cumhuriyet’in ordusudur.

      Vatan Partisi’nin merkezinde olacağı Millî Hükümet, Türk ordusunun Mustafa Kemal geleneğini ayağa kaldıracak, Mehmetçik ruhunu sağlamlaştıracaktır. Ordumuzun birliğinin ve görev bilincinin güçlendirilmesi için, erlerimizin, erbaşlarımızın, astsubaylarımızın ve subaylarımızın yaşam koşullarını ve saygınlıklarını kuvvetlendiren önlemler alacağız.

      Milletimiz ile ordumuz arasındaki birliği pekiştireceğiz.

Vatan Partisi iktidarında, Türk ordusu caydırıcı gücüne kavuşacak, efsane geri dönecektir. Türkiye’nin bağımsızlığı, vatanın bütünlüğü ve halkın özgürlüğü için “Güçlü Ordu Güçlü Türkiye” gündemdedir.

      Türk Silahlı Kuvvetleri’ni teslim almak için düzenlenen kumpas davalarda haksızlığa uğrayan askerlerimizin özlük hakları tazmin edilecek, yaşı uygun olanların Türk Silahlı Kuvvetleri’ne geri alınması, emeklilik yaşında olanların ise bir üst rütbeden emeklilik işlemi yapılarak tazminat alması sağlanacaktır.

      Er ve erbaş Mehmetçiğimize, “onur payı” olarak her ay 1000 TL ödeme yapılacaktır.

 

Mahalle ve Köylerden Merkeze Kadar

Halk Yönetimi

      İktidarın kaynağı halktır. Devlet yönetimini mahalle ve köylerden merkeze kadar halka dayandıracağız. Millî Hükümet, kamu yönetimini basitleştirecek, hızlandıracak, yasaları azaltacak ve sadeleştirecek, kamu hizmetini ucuzlatacaktır. Kamu çalışanları halka hizmet ruhuyla görev yapacaktır. Siyasal partilere üye olma hakları sağlanacaktır. Polisin halkla bağları güçlendirilecek ve saygınlığı yükseltilecek, çalışma ve yaşam koşulları düzeltilecektir.

      AKP hükümetinin beldelerde belediyelere son veren, dolayısıyla halk yönetiminin temellerini yok eden yerel yönetim yasalarını kaldıracak, belde belediyelerini yeniden kuracağız. Büyük şehirlerdeki köy muhtarlıklarımız  tüzel kişiliğine tekrar kavuşturulacak, köylerimiz sahipsiz bırakılmayacaktır. Kapatılan belde belediyeleri tekrar yapılandırılacak, il sınırlarına kadar yetkilendirilmiş olan  büyükşehir belediyeleri, Anayasa’mızın tanımladığı sınırlara çekileceklerdir.

 

Herkese Adalet

Bağımsız ve Tarafsız Yargı

      Vatan Partisi iktidarında başta yoksullar olmak üzere bütün halk adalete ulaşabilecektir.

      Yargıda birliği sağlayacağız.

      Bağımsız ve tarafsız yargıyı bütün kurum ve kurallarıyla işletmek,

temel görevdir.

      Yargılama süreci kısaltılacak ve adalet etkin kılınacaktır.

      Milletvekili dokunulmazlığı, siyasal dokunulmazlık temelinde yeniden düzenlenecektir. Milletin meclisi, vurguncuların ve yolsuzların sığınağı olamaz.

 

AKP Yönetiminin Suçluları

Adalete Sevk Edilecek

      Anayasa Mahkemesi’nin 30 Temmuz 2008 tarihli kararıyla AKP’nin “Cumhuriyeti ve laik düzeni yıkma faaliyetinin odağı” olduğu hükme bağlanmıştır. AKP yönetiminin sorumluları hakkında, ABD’nin BOP uygulamasında görev almaları, Ege’deki 152 adamızı yabancı devletlerin egemenliğine bırakmaları ve komşumuz Suriye’ye terör ihraç etmeleri yanında, başta özelleştirmeler olmak üzere, Danıştay kararlarını uygulamamaları ve yolsuzlukları nedeniyle gerekli cezai soruşturmalar yürütülecek, sorumlular yargı önüne çıkarılacaktır. Bütün bu suçların baş sorumlusu olan Tayyip Erdoğan’ın Yüce Divan’a sevki için Meclis’e verilecek önergenin gerekçesi dosya olarak hazırlanmıştır.  

 

Halkın Güçlü Devleti İçin

Deneyimli ve Genç Kadro

      Vatan Partisi, bu krizden “Halka Dayanan Güçlü Devlet”le çıkmak için gerekli programı ve siyasetleri üretmiştir. Daha önemlisi “Halkın Güçlü Devleti”ni örgütleyecek ve işletecek kadro birikimine ve milletvekili adaylarına sahibiz.

 

II

BİRLEŞEN TÜRKİYE

AKP’nin Açılım Ortağı PKK

Güneydoğu’da Silah Dağıtıyor

      AKP iktidarı, PKK/HDP ile “Açılım” yaparak Türkiyemizi bölme girişimini sürdürüyor.

      Bütün milletimizi bilgilendiriyor ve uyarıyoruz: Bölücü terör örgütü, Güneydoğu illerimizde silah dağıtıyor. AKP iktidarının “PKK’yı silahsızlandıracağız” diye başlattığı “açılım”, terör örgütünün silahlanmasına hizmet etti. Ve şimdi silahlı terör örgütünü hükümet ortağı yapma aşamasına geldiler. ABD merkezli sistemin güçleri, HDP’nin barajı geçmesi için kampanya yürütüyor. PKK, ABD’nin stratejik enstrümanı olduğunu inkâr etmiyor. HDP, PKK terör örgütüne bağlı olduğunu her fırsatta açıklıyor. Amerika, bölücü terör örgütünü desteklediğini bütün dünyaya ilan etti. Ne yazık ki, CHP de “açılım”dan yana ve daha ürkütücü olanı, HDP’nin barajı geçmesini destekliyor.

      7 Haziran’da açılım partilerine verilecek oylar, vatanı bölmeye ve Cumhuriyeti yıkmaya hizmet eder. PKK’yı hükümet ortağı yapma planını destekleyenler, ülkeyi ateşlere atacak bir tertibe ortak oluyorlar.

      Kararlıyız; bu kanlı planı bozguna uğratacağız!

      Vatan Partisi olarak milletimizden yetki istiyoruz.

 

Bölücü Terör Örgütüne

Beyaz Bayrak Çektireceğiz

      Vatan Bütünlüğü için üç maddelik programımızı milletimizin onayına sunuyoruz:

      •      Halkımızı teröre karşı birleştiriyoruz. Vatan Partisi, Hakkâri’de, Van’da, Siirt’te, Şırnak’ta, Batman’da, Diyarbakır’da ve Mardin’de, bütün Güneydoğu illerimizde halkımızı örgütlüyor. Birlik isteyen, bölücü teröre teslim olmayan, barış isteyen Kürt kökenli yurttaşlarımız, Vatan Partisi’nde toplanıyor.  Türkiye’yi önce Vatan’da birleştiriyoruz.

      •      Bölücü terörü etkisiz hale getirmek için, devletin yaptırım gücünü hukuk devleti kuralları içinde kararlı olarak seferber edeceğiz. Vatan Partisi’nin merkezinde olacağı Millî Hükümet, bölücü terör örgütünün Güneydoğu illerimizde çarşıları yakmasına, kepenkleri kapatmasına, haraç toplamasına,  yolları kesmesine, yurttaşlarımızın canına ve malına zarar vermesine kesinlikle izin vermeyecektir.

      AKP hükümetinin ABD güdümünde Oslo’da ve İmralı’da terör örgütüyle yaptığı bütün anlaşmaları yırtıp atacağız.

      Devletin güvenlik kuvvetleri, bölge halkının desteğini alarak terör faaliyetlerini etkisiz hale getirecektir. Bütün ülkede barış ve huzuru sağlayacağız. Yurttaşlarımız, terk etmek zorunda kaldıkları köylerine güvenle dönecek, tarlasını ekecek, hayvanlarını otlatacaktır. Çarşılara güvenlik getireceğiz.

      Vatanı PKK’ya teslim etmeyeceğiz. PKK’yı vatana teslim alacağız.

      •      Komşularla barış, yurtta barış. Güney ve Doğu komşularımız Suriye, Irak, İran, Azerbaycan, Lübnan, Filistin ve Mısır ile bölgede güvenlik ve zenginlik için işbirliği çalışmalarını başarıyla yürütüyoruz. Vatan Partisi heyeti, başta Sayın Beşşar Esad olmak üzere Suriye Devlet yetkilileriyle görüştü ve anlaşmaya vardı. Genel Başkanımız Doğu Perinçek, İran Eski Cumhurbaşkanı Sayın Ahmedi Nejat’la da görüştü. İran devlet yöneticileriyle kısa zamanda tekrar görüşülecektir.  Bölgede bölücü ve yobaz terör örgütlerini etkisiz hale getirmek için Batı Asya Birliği’nin temelini attık.

      AKP iktidarının komşulara terör ihracına kesinlikle son vereceğiz. Suriye, Irak ve İran ile işbirliği yapacağız ve söz veriyoruz: Kandil’e beyaz bayrak çektireceğiz. Sınırlarımızdan terörist geçmeyecek, kardeşlik ve ticaret geçecek. Bölücü terör örgütünü silahsızlandıracağız ve bölgeye barış getireceğiz; yaraları saracağız.

 

Birlikten Dirlik ve Zenginlik Doğar

      Kürt yurttaşlarımızın “özerklik” adı altında ikinci sınıf yurttaş düzeyine düşürülmesine kesinlikle karşıyız. Bu ülkenin insanları arasında ayrım kabul etmiyoruz. Türk de biziz Kürt de biziz, hepimiz Türk milletiyiz. Millet olmaktan vazgeçemeyiz. Bizi birbirimizden ayırma girişimleri, özgürlük ve iyilik getirmez; eşitsizlik ve kölelik getirir.

      Emperyalist merkezlerin Milletimizi etnik ve mezhepsel eksenlerde bölme planını kesinlikle bozguna uğratacağız.

      Vatan Partisi programında, Atatürk’ün Hakkâri’den Edirne’ye bütün halkımızı kucaklayan millet tanımı yapılmıştır: “Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk milleti denir.” 

      Biz, İstiklâl Savaşı’yla ve Cumhuriyeti kurarak, Edirne’den Hakkâri’ye kadar tek bir Millet içinde birleştik ve kaynaştık. Vatan Partisi olarak, vatanımızın ve Milletimizin birliğini pekiştirme kararındayız. Birleşmek, bizi özgürlüğe ve zenginliğe götürür. Köylerden ve mahallelerden Ankara’ya kadar halkın yönetimini kuracağız. Kürt kökenli yurttaşlarımız, bütün milletin ayrılmaz parçası olarak ülkenin efendisidir. Mardin Alakuş köyünden ilkokul öğrencisi Aziz Yıldız, “Ben Türkiye’nin Cumhurbaşkanı olacağım” diyor. Vatan Partisi, bizlere umut ve güven veren bu güzel dileği bütün yurttaşlarımızın bilgisine sunuyor.

 

Ermeni Soykırımı Dayatmasını

Daha İktidara Gelmeden Kökten Bitirdik

      Vatan Partisi, her cephede Türkiye’mizin bağımsızlık ve egemenliği için kararlı bir mücadele yürütüyor ve başarılar kazanıyor. Türkiye’mize dayatılan Ermeni soykırımı yalanını, yurtta ve yurtdışında insanlarımızı ayağa kaldırarak, on yıllık bir mücadele sonunda yerle bir ettik. Genel Başkanımız Doğu Perinçek’in Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde açtığı davayı kazandık. AİHM kararında, “1915 olaylarının Yahudi soykırımına benzemediği”, dolayısıyla soykırım tanımına girmediği vurgulanıyor. Artık elimizde uluslararası mahkeme kararı var. Dünyada hiçbir güç, Ermeni soykırımı yalanıyla bize diz çöktüremez AKP iktidarının ve devletin yapamadığını yaptık. Daha iktidara gelmeden Türkiye’ye yöneltilen en önemli tehditlerden birini hukuk düzleminde geçersiz kıldık.

      Söz veriyoruz: Yabancı devlet meclislerinin Ermeni soykırımını tanıyan kararlarını tek tek kaldırtacağız.

      Ermeni soykırımı yalanını, yabancı ülkelerin okul kitaplarından çıkarttıracağız.

      Bu amaçla yurtta ve yurtdışında büyük bir mücadele başlatıyoruz.

Ege’deki 152 Ada Vatandır

Egemenliğimizi Çiğnetmeyeceğiz

      Vatan Partisi’nin mücadele gündeminde şimdi Ege’deki 152 adamız var. Bu adalar, uluslararası hukuka göre Türkiye toprağıdır. Ne var ki, AKP iktidarı vatan toprağının Yunanistan ve Avrupa Birliği tarafından işgaline boyun eğmiştir; böylece Ceza Hukuku’nda vatana ihanet olarak tanımlanan suçu işlemiş bulunuyorlar.

      Tıpkı Ermeni Soykırımı yalanına karşı yürüttüğümüz mücadelede olduğu gibi, Vatan Partisi olarak sorumluluğu üstlendik ve işgalci devletlere önce bir mektupla uyarıda bulunduk ve Türkiye’nin egemenliğindeki adaları ve adacıkları terk etmelerini bildirdik.

      Vatan Partisi hükümeti, vatanımızın ayrılmaz parçası olan 152 adamız üzerindeki egemenliğimizi sağlamak için öncelikle barışçı yollardan kararlı girişimlerde bulunacaktır. Türkiye’nin bu sorunu barışçı yollardan çözmek için yeterli gücü vardır. Partimiz, bu gücün bilincindedir. Egemenliğe ve toprak bütünlüğüne karşılıklı saygı, Ege Denizi’nin kaynaklarından birlikte yararlanma temelinde komşumuz Yunanistan’la işbirliği koşulları vardır. Düşmanlığın getirdiği felâketler, yüz yıl önce büyük devletlere alet olanlar için derin dersler içeriyor. Vatan Partisi’nin iktidarında Ege, Türkiye ile Yunanistan arasında düşmanlık alanı değil, dostluk denizi olacaktır.     

 

Atlantik’te Boğuluruz

Avrasya’da Ayağa Kalkarız

      Artık dünya ekonomisinin ağırlığı Asya’dadır.

      Dünya uygarlığının öncülüğü, artık Asya kıtasındadır.

      Türkiye, Atatürk’ün vurguladığı üzere, Asyalıdır.

      Avrupa kapısında borca battık, çarmıha geriliyoruz, parçalanıyoruz. ABD, bölücü terör örgütünü destekliyor.

      NATO, bizi savunmuyor, bizi bölüyor. Türkiye’nin NATO üzerinden denetim altına alınmasına son vereceğiz. Türk devleti içindeki yabancı güdümlü yeraltı örgütlerini temizleyeceğiz. Ülkemizde yabancı üs ve askere izin vermeyeceğiz.

      Avrupa Birliği kapısında sanayimiz ve tarımımız ağır kayıplara uğradı. Avrupa, en son Avrupa Parlamentosu’nun “Ermeni soykırımı” kararıyla Türkiye’mize düşmanlığını ortaya koymuştur. Türkiye’yi Avrupa kapısında çarmıha gerilmekten kurtaracağız.

      Türkiye, Vatan Partisi iktidarında, Washington veya Brüksel’den değil, Ankara’dan yönetilecektir.

      Atlantik’te bağımlıyız ve bölünüyoruz. Asya’da bağımsız yaşar, yükselen uygarlığın öncüleri içinde yer alırız.

      Başta Batı Asya’daki komşularımız olmak üzere Orta Asya Türk Cumhuriyetleri, Rusya, Çin, Hindistan ve diğer Asya ülkeleriyle dostluk ve her alanda işbirliği, birliğimiz ve dirliğimiz için şarttır.

      Orta Asya Cumhuriyetleri ile ve Türk Dünyasıyla kardeşlik ilişkilerimizi her alanda geliştireceğiz. Dağlık Karabağ’ın işgalden kurtulması için bütün olanakları değerlendirecek, uluslararası alanda ve bölge düzleminde gerekli girişimlerde bulunacağız.

      Batı’dan gelen baskıları Asya ağırlığıyla dayanışmada bulunarak göğüsleyeceğiz.

      ABD yönetimine bildiriyoruz: Vatanımızı bölemezsiniz. Cumhuriyeti’mizi yıkamazsınız.

      Vatan Partisi’nin kararlılığı sayesinde, ABD ve AB ile egemenliğe ve toprak bütünlüğüne karşılıklı saygı, karşılıklı yarar temelinde eşit ilişkiler kuracağız ve geliştireceğiz.

      Vatan Partisi hükümeti, Avrasya işbirliği içinde, Batı ile Doğu arasındaki dengeleri değerlendiren, başı dik Türkiye siyaseti izleyecektir.

III

ÜRETEN TÜRKİYE

Borç Dilenme Devri Bitti

Üretim Ekonomisini Kuracağız

      AKP iktidarı, ülkemizi borç batağına soktu. Yalnız devlet ve özel sermaye değil, herkes borçlu. Tayyip Erdoğanların saltanatı yüzünden borçlu millet olduk. Kendileri de itiraf ediyorlar, AKP ekonomisi iflas etmiştir.

      Böyle gitmez. Artık hiç kimse borç dilenerek Türkiye’yi yönetemez. Tayyip Erdoğan’ların saltanatı çatırdıyor. Millî Hükümetin koşulları oluşmaktadır. 7 Haziran seçimleri halkımız için büyük bir fırsattır.

Ekonomide çözüm dönemine giriyoruz.

      Mecburuz, “Üretim Ekonomisi”ne geçeceğiz.

      Vatan Partisi’nin millî direnme Ekonomisi Programı, “Türkiye’nin gündemindedir. Göreve hazırız.

      •           Merkez Bankası’nı güçlendireceğiz.

      •           Paranın giriş çıkışını denetleyeceğiz. Türkiye’de dolar ve

                   euro saltanatına son vereceğiz. Türkiye’de Türk Lirası!

      •           Faizciler, dolar ve borsa vurguncuları, rantçılar,

                   hortumcular, yabancılarla işbirliği halinde ülkenin kanını

                   emiyorlar. Sıcak para diktasına son vereceğiz. Kaynakları

                   üreticiye çevireceğiz.

      •           “Enerji verimliliği kanunu” çıkartarak ve diğer önlemlerle

                   tüketimdeki savurganlığı önleyeceğiz. Enerjide ithal fosil yakıta

                   bağımlılığı en aza indireceğiz. Zengin kömür yataklarımızı

                   insana ve çevreye saygılı teknolojilerle işleteceğiz. Akarsu,

                   güneş, rüzgâr, biyoenerji ve yeraltı ısısı gibi temiz ve

                   yenilenebilir kaynakları değerlendireceğiz.

      •           Üretime yöneleceğiz. Sanayi ve tarım üreticimizi gümrüklerle

                   koruyacağız. Avrupa Birliği ile yapılan Gümrük Birliği

                   Anlaşması, yerli üreticinin belini kırdı; son vereceğiz.

                   Vatanımızda üretebildiğimiz malları dışarıdan almayacağız, yerli üretimi geliştireceğiz.

      •           Rantçıları ve vurguncuları değil, küçüğünden büyüğüne

                   sanayicimizi destekleyecek ve üretime özendireceğiz.

                   Bursa, Denizli, Kayseri, Adana, Mersin, Gaziantep, Malatya,

                   Çorum, Çorlu, Çerkezköy gibi küçük ve orta sanayi merkezlerinde üretimi canlandıracak, büyük sanayimizin yan ürün ihtiyacını ülke içinden karşılayacağız. 

      •           Türkiye, bilişim ile katlanarak büyüyecektir. Katma değeri

                   en yüksek, milli beyin gücümüze dayalı yazılım alanını

                   “stratejik sektör” ilan ediyoruz. Yazılım faaliyetinin tamamını

                   Ar-Ge kabul ediyoruz. Yazılım sektörüne her türlü devlet

                   desteğini vereceğiz; teknoparklara sağlanan vergi avantajını bütün yazılımcılara vereceğiz.

      •           Mazotta ÖTV’yi kaldırarak ve diğer vergileri indirerek,

                   çiftçimize ucuz mazot, ucuz gübre, ucuz tarım ilacı, ucuz

                   tohumluk ve ucuz kredi vereceğiz. Toprak Mahsulleri Ofisi

                   ve Et Balık Kurumu gibi çiftçi ve besicimize hizmet eden KİT’leri yeniden kurumlaştıracağız. Böylece çiftçimizin üretme şevkini ateşleyecek, tarım üretiminde büyük bir atılım gerçekleştireceğiz. Gıda güvenliğimizi sağlayacağız. Ülkemizi tarımda yeniden kendine yeterli hale getireceğiz. Sınırlardaki

                   mayından temizlenmiş arazileri yoksul köylüye dağıtacağız.

                   toprak reformuyla yoksul köylüyü toprağa kavuşturacak ve tarım arazilerinin verimli işlenmesini sağlayacağız.

      •           Ormanlar, kıyılar, bitki tür zenginliği, yabani hayvan

                   varlığı korunacaktır. Bu değerler, özel çıkarcılığın neden

                   olduğu yıkımdan kurtarılacaktır. Erozyonu önleme ve

                   ağaçlandırma amacıyla, yoğun bir seferberlik

                   gerçekleştireceğiz. Özel çıkarcılığın derelerimizi, ırmaklarımızı,

                   körfezlerimizi, denizlerimizi ve toprağımızı kirletmesine ve

                   yaşam koşullarını bozmasına izin vermeyeceğiz. İnsan ile doğa

                   arasındaki uyum ve dengeleri gözeteceğiz.

 

Herkese İş, Halka Zenginlik

Çarşılara Bereket, Millete Dirlik

      Kaynak var!

      Faize, ranta, saraylara, dolar ve borsa vurgununa giden kaynakları üretime çevireceğiz. Borsa kazançlarını vergilendirerek tarıma ve sanayiye destek oluşturacağız.

      En önemlisi bugün kamuya ve özel sektöre ait boş yatan fabrika, tezgâh, dökümhane, makine, araç ve gereci üretime sokarak milyonlarca işsize iş sağlayacağız, ülke kaynaklarını zenginleştireceğiz ve döviz açığımızı kısmen kapatacağız. Küçük ve orta sanayi kapasitemizi de seferber ederek hem iş olanağı hem de katma değer yaratacağız. Böylece:

      •    Yatırıma ve kamu hizmetine geniş kaynak ayıracağız.

      •    İşsize sadaka değil, iş vereceğiz. Herkes onuruyla çalışarak

            hayatını kazanacak. Vatan Partisi, kimsesizlerin kimsesi olacak.

      •    İşçiye, kamu çalışanlarına, emeklilerimize insanca

            yaşayacakları ücreti ve aylığı sağlayacağız. Çiftçinin ürününe

            değer fiyat vereceğiz. Halkın alış gücünü genişleterek piyasada

            talebi artıracak ve çarşıları şenlendireceğiz.

      •    İşçi, memur, sözleşmeli personel, ücretli, 4/C’li, kiralık işçi,

            taşeron tanımları altında çalışan kamu emekçilerinin hak ve

            görevlerini tek bir hukuki düzenlemeyle birleştireceğiz.

            Bu amaçla “Çalışanlar Yasası”nı çıkaracağız. Taşeronluk

            uygulamasını kaldıracağız; taşeron işçilerini kadroya

            geçireceğiz; geçmişe dönük alacaklarının ödenmesini

            sağlayacağız. Sözleşmeli personele, 4/C’lilere ve mevsimlik

            işçilere kadro vereceğiz.

      •    Asgari ücreti işçilerin taleplerine uygun olarak bir ailenin

            çağdaş ihtiyaçlarını karşılayabilecek düzeyde belirleyeceğiz.

      •    Kamu çalışanlarına gerçek toplu pazarlık hakkını tanıyacağız.

      •    Gerçek iş güvencesini getireceğiz.

      •    Sendikal örgütlenme ve çalışmanın önündeki engelleri

            kaldıracağız.

      •    Memurların siyasi partilere üye olma yasağını kaldıracağız.

      •    Bütün emeklileri kapsayan bir intibak yasası çıkaracağız;

            emekli, dul ve yetim aylıklarını, emekli örgütleriyle görüşerek,

            günün ihtiyaçlarına göre insanca yaşamaya imkân verecek bir düzeye yükselteceğiz.

      •    Emeklilikte sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısını

            esas alacağız, yaş koşulunu kaldıracağız, emeklilikte yaşa

            takılanların sorununu çözeceğiz.

      •    Kredi kartı borçlarının faizini silecek ve kalan borcu beş yıla yayarak tüketiciyi ferahlatacağız.

      •    Bir milyonu aşan konut stokunu, ihtiyacı olan vatandaşların çağdaş konut gereksinimini karşılamak için değerlendireceğiz

            Bunun için kamu kaynaklarından destek sağlayacağız.

      •    Evlere dört kişilik ailenin ihtiyacını karşılayacak ölçülerde

            elektrik ve suyu parasız vereceğiz; belediyelere ait fırınların

            ucuz ve sağlıklı ekmek satmasını sağlayacağız.

       •          Devlet, daha önce bir işyerinde çalışıp çalışmadığına

                   bakılmaksızın, iş sağlayamadığı işsizlere işsizlik ödeneği verecek ve bu ödemenin sona ermesinin ardından, devlet yardımı yapacaktır.

      •           Her mahalleye ve köye çocuk bahçesi ve yuvası, halkevi, kültür ve spor salonu yaparak hem halk kültürünü

                   geliştirecek hem de iş alanı açacağız. 

      •           Gazilerimiz ve şehit yakınlarımız bu milletin onurudur.

                   Toplumda onlara saygı kültürünü güçlendireceğiz. Özlük

                   haklarıyla ilgili taleplerini yerine getirmek namus borcudur.

                   Şehit ve gazi kavramlarının anlamını bilmek ve duyumsamak,

                   bu topraklarda bağımsız ve özgür yaşamanın güvencesidir.

      •           Milletvekili maaşları, en yüksek devlet memuru

                   maaşını geçmeyecektir.

      •           Suriye, Irak, İran, Azerbaycan gibi komşularımızla güvenlik

                   ve ekonomi alanında işbirliği yapacağız. Böylec

                   Türkiye’mizin enerji güvenliğini sağlayacağız, sanayi ve

                   tarım ürünlerimiz için pazar açacağız. Sınır boylarımızdan

                   terörist geçmeyecek, ticaret ve kardeşlik geçecek.

      •           Komşularımız yanında Rusya ve Çin gibi büyük

                   ticaret ortaklarımızla alışverişte millî paraları kullanmak için gerekli koşulları oluşturacağız.

      •           Enerji, ulaştırma, haberleşme ve bilişim gibi stratejik

                   sektörlerde özelleştirilen KİT’leri kamulaştıracak ve verimli işleteceğiz. 

      •           Bölgeler arasındaki dengesizlikleri devlet yatırımlarıyla gidereceğiz.

Herkese  Parasız ve

Nitelikli Sağlık Hizmeti

      •           Genel sağlık sigortasını kaldırarak, TC nüfus cüzdanı

                   olan her vatandaşa, yaş sınırı koymaksızın parasız sağlık

                   hizmeti sağlayacak düzenlemeleri iki yıl içinde

                   tamamlayacağız. Bu kapsamda, Genel Sağlık Sigortası

                   borçlarını iptal edeceğiz. Sağlık hizmeti üretimi ve

                   sunumunda kamu örgütlenmesi ve kamu kaynakları esas

                   olacaktır. Sağlık sistemi, koruyucu sağlık hizmeti ilkesine göre

                   yeniden düzenlenecektir.

      •           Sağlık hizmeti, işyeri, okul ve mahalle temelinde örgütlenecektir.

                   Sağlıklı kuşaklar için okullarda öğrencilere hergün en azbir öğün parasız yemek, uygun yaşlara ayrıca günlük süt verilecektir.

      •           İlaç ve tıbbî araç gereçlerde dışalıma bağımlılık azaltılacak, yerli üretim özendirilecektir.

 

Engellilerimiz ve Yaşlılarımız

Artık Güvende Olacak

      Vatan Partisi, engellileri yardıma muhtaç kimseler olarak değil, ülkemizin gelişmesine katkıda bulunacak yurttaşlar olarak görür. Millî Hükümet ve yerel yönetimler, emekli, dul, yaşlı ve engellileri koruyacak; muhtaç olanların ekonomik, sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını karşılayacak; toplumsal hayata her alanda katılımları için gerekli kurumları oluşturacak ve kaynakları sağlayacaktır. Engellilerle ilgili düzenleme ve kararlarda, engelli örgütlerinin görüşleri göz önünde tutulacaktır.

 

Mavi Vatan İçin Denizcilik Bakanlığı

      Ülkemizin üç tarafı denizlerle çevrilidir. Mavi vatanımız olan denizlerimizi hem ülke savunması hem de ekonomik zenginlik için bütün olanaklarımızla değerlendireceğiz. Türkiye’mizi deniz ülkesi yapacağız. Dış ticaretin yüzde doksanını kapsayan deniz ulaşımını bölge ve dünya ölçeğinde geliştireceğiz. Vatan Partisi, denizcilik altyapısının geliştirilmesi için planlarını yapmıştır. Deniz yetki alanlarımızda hak ve çıkarlarımızı korumak üzere her önlemi almakta kararlıyız.

      Denizcilikle ilgili 40’tan fazla kanun, 18 tüzük ve 100’den fazla yönetmelik mevcuttur. Değişik bakanlıkların bünyesinde sürdürülen deniz faaliyetini, yeni kuracağımız Denizcilik Bakanlığı’nda birleştirerek eşgüdüm sorunlarını çözecek, olanak ve yeteneklerimizi etkin kılacağız. Böylece ülke ekonomisini büyütecek, denizleri halkımız için bir zenginlik kaynağına dönüştürecek, denizlerimize yapacağımız yeni yatırımlarla iş alanları açacağız. Açık denizlerdeki doğal kaynaklarımızı değerlendirmek için gereken güvenlik siyasetlerini ve olanaklarını yürürlüğe koyacağız.

 

Yeniden “Türk Mucizesi”

      Atatürk önderliğinde, 1930’lu yıllarda “Türk Mucizesi” diye adlandırılan ekonomik atılımı Halkçılıkla, Devletçilikle ve plan yaparak başardık.

      Vatan Partisi, “Türk Mucizesi”ni yeniden gerçekleştirmek

için milletimizden yetki istiyor.

      Bugün karma ekonomi uygulayan ülkeler, hızla kalkınıyor ve dünya ekonomisinin başını çekiyorlar. Bölgeler arasında dengeleri ve kalkınmayı sağlayan, halkı zenginleştiren planlı ve karma ekonomi, Türkiyemiz için de biricik çözümdür.

 

Verimli Ekonomi İçin Adalet Reformu

      AKP iktidarı, yandaşlarını besleyen bir soygun rejimi kurdu. Ekonomide hukuku ve adaleti ayaklar altına aldı. Kaynaklar ekonomide verimliliğe göre dağılmıyor.Vatan Partisi, hukuk ve Adalet Reformu’yla ekonomiye verimlilik getirecek, rantlara son verecek, üretim ekonomisinin hukukî: temelini inşa edecektir.

 

Yurtdışındaki Yurttaşlarımızı Koruyacağız

Holdingzedelerin Alınteri İade Edilecek

      Vatan Partisi, yurtdışındaki yurttaşlarımızın bulundukları ülkelerde ekonomik, toplumsal ve kültürel taleplerinin gerçekleşmesi için kararlılıkla çaba gösterecektir.

      Kuracağımız üretim ekonomisi, yurtdışında işsizlikle boğuşan vatandaşlarımızın Türkiye’mizde çalışma taleplerine de yanıt verecektir.

      Yurda dönmek isteyenlerin uyum sorunlarını çözeceğiz.

Yurtdışında emekli olan vatandaşlarımızın, diledikleri ülkede her türlü kolaylığa sahip olması için gerekli önlemleri alacağız.

      Avrupa ülkelerinin yurttaşlarımıza çifte vatandaşlık hakkı tanıması için Türkiye Cumhuriyeti’nin Milli Hükümetle kazanacağı saygınlığı harekete geçireceğiz. Bu sorunu kesinlikle çözeceğiz.

      Gurbetteki vatandaşlarımızın dinsel inançlarını kötüye kullanarak “Holding kuruyoruz” diye gasp edilen milyarlarca Euro değerindeki alınterinin kendilerine iadesi sağlanacaktır.

      Yabancı düşmanlığına, ırkçılığa ve kültürel baskılara karşı yurttaşlarımızın hakları ve onurları kesinlikle korunacaktır. Ermeni soykırımı yalanlarını tanıyan kararların kalkması ve Türklere karşı aşağılayıcı söylemlerin ders kitaplarından çıkartılması için ilgili ülkelerde seferberlik başlatılacaktır.

      Yurtdışındaki genç kuşakların, millî kültürümüze katkıda bulunmaları ve Avrupa’nın demokratik uygarlığıyla buluşmaları için, kültür kurumları örgütleyeceğiz.

 

 

IV

AYDINLIK TÜRKİYE

Atatürk Devriminin Laikliği

Birliğimizin ve Dirliğimizin Güvencesidir

      Hayatta en hakiki yol gösterici bilimdir.

      Türkiye, şeyhler, müritler, dervişler ve mensuplar ülkesi olmayacaktır. Türkiyemizi etnik bölücülüğe, mezhep ayrımcılığına, cemaat ve tarikat sultasına teslim etmeyeceğiz. Atatürk Devriminin laikliği, varlığımızın, birliğimizin, dirliğimizin ve millet egemenliğinin güvencesidir.

      Vicdan ve ibadet özgürlüğü, gönül rahatlığı içinde yaşamanın koşuludur.

      Sünnî ve Alevî vatandaşlarımızın eşitliği, ülkede barış ve

kardeşliğin temelidir.

      Devlet ve toplum hayatı, din kurallarına göre düzenlenemez.

      Anayasada “Devrim Kanunları” diye anılan yasalar uygulanacaktır.

 

Eşit, Özgür, Başı Dik, Onurlu

Cumhuriyet Kadını

      Çağdaş Türkiye için mücadelenin en önünde Cumhuriyet kadınları var. Vatan Partisi Olağanüstü Kurultayında kadının olağanüstülüğü vardı. Kadının ayağa kalkışı bir işarettir, Türkiye büyük karara ilerliyor.

      Vatan Partisi’nin önderliğinde kurulacak Millî Hükümet, erkekle kadın arasındaki yasal ve fiili eşitsizliği, kadına karşı ayrımcılığı, her tür şiddeti ve cinsel tacizi bütün temelleriyle ortadan kaldırmak için, toplumun her kesiminde seferberlik yürütecektir. Kadının toplum hayatında ve üretimde yer almasını ve gelişmesini engelleyen ortaçağ kurumları ve ilişkileri tasfiye edilecek, kadına iş ve kazanç olanağı sağlanacaktır. Kadınların siyasal, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda önder roller üstlenmesinin önündeki bütün engeller temizlenecek, bu amaçla yeterli kreş, yuva, eğitim merkezi ve okuma yazma kursları açılacaktır. Çalışan kadınların analık durumlarının korunması için gerekli bütün önlemler alınacaktır. Köylük alanlarda kadınlar, sağlık güvencesine ve sosyal güvenceye kavuşturulacaktır.

      İşsiz ve kimsesiz kadınlar, çocuklarıyla birlikte güvenli ve çağdaş olanaklarla barındırılacak ve devlet güvencesine alınacaklardır. Kadınları bedenlerini satmaya zorlayan ve aileleri büyük acıların içine iten ekonomik ve toplumsal temel ortadan kaldırılacak, kadını cinsel nesne olarak gören yoz kültür toplum hayatından temizlenecektir.

 

Gençliğimizi

Milletimizin Büyük Geleceğine Adıyoruz

      Vatan Partisi, gençlik kitlelerini seferber eden gençlik örgütüyle, geleceğin başı dik Türkiye’sini şimdiden kurmaktadır. Milletimizin bağımsızlığı ve özgürlüğü için Atatürk Devrimi yolunda kararlı olarak ilerleyen bir gençlik yetiştirdik. Gençliğimizle gurur duyuyoruz ve gençliğimizi milletimizin büyük geleceğine adıyoruz.

      Vatan Partisi seçimlere “Gençlik Meclise” sloganıyla giriyor. En genç adaylar Vatan Partisi listelerindedir. Meclisi gençleştireceğiz.

      Seçimlerde ilk kez oy kullanacak 3,5 milyon gencimize sesleniyoruz: İlk oylar Vatan’a!

      Vatan Partisi, sınanmış birikimi ve gençliğiyle iktidar olacaktır.

 

Geleceğimizi Öğretmenlerimizle Kuracağız

     “Aydınlanma” mimarının öğretmenler olduğu bilinciyle, öğretmen yetiştirme ilkelerini baştan aşağı değiştirecek, eğitim fakültelerini, öğrenci kabulünden program içeriklerine kadar yeniden düzenleyeceğiz. “Değersizleştirilen” öğretmenlik mesleğini, aydınlık geleceğimizin teminatı olarak, en yüksek değere oturtacağız.

      Öğretmenlik gibi “stratejik” önemde bir mesleği, iki dönem formasyon eğitimi alarak yapılabilen bir meslek olmaktan çıkaracağız. Öğretmen yetiştirmeyi eğitim planına göre temizleyeceğiz. Eğitim fakültesinden mezun olan hiçbir öğretmenimiz, atanmama durumuyla yüz yüze gelmeyecektir.  Öğretmen adayları KPSS’de kendi alanlarından sorumlu olacaktır.  

      Bugüne kadarki yanlış uygulamalarla ortaya çıkan “ataması yapılmayan öğretmenler” dramını ortadan kaldıracağız. Okulöncesinden başlayarak, temel eğitimde sınıf mevcutları 20 öğrenciyi aşmayacak şekilde düzenlenecek ve ataması yapılmayan, sayıları 300 bini aşan öğretmenlerin 200 binine bu yöntemle kadrosuyla, her türlü sosyal hak ve güvenceye sahip olarak iş başı yaptırılacaktır. Diğer öğretmenlerimiz il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri bünyesinde oluşturulacak ek eğitim hizmetleri birimlerine, öğretmenlerin sahip olduğu gelir ve tüm sosyal hakları korunarak atanacaklardır. Bu görevlerinde, kendi alanlarında eğitimin niteliğini artıracak projeler üretmek üzere çalışacaklardır.

 

Türkiyemizi Kurtarmak İçin

Güzel Türkçemizi Kurtaracak ve Geliştireceğiz

      Millî Hükümet, bütün yurttaşlarımızın güzel Türkçemizi iyi bilmesini sağlamak için seferberlik yürütecektir. Anaokulundan üniversite sonuna kadar eğitim ve öğretim dili Türkçe olacaktır. Yabancı diller, yetkin ölçülerde öğretilecektir.

      Millî Hükümet, kamu yönetiminde, eğitimde, yayın alanında, ticarette, sanayide, kültürde, sanatta, eğlencede ve sporda yabancı dillerin Türkçeyi bozan etkilerini önlemek, Türkçemizin bir uygarlık ve bilim dili olarak gelişme olanaklarını değerlendirmek amacıyla “Türkçeyi Geliştirme Yasası”nı çıkaracak ve uygulayacaktır. Başta TRT ve RTÜK Kanunları olmak üzere görsel, yazılı ve sözlü basınla ilgili yasalar, bu amaca uygun olarak yeniden düzenlenecektir. RTÜK’te ve Kamu Yönetimi içindeki diğer basın-yayın kurumlarında, kültür ve sanat kurumlarımızın temsil edilmesi sağlanacaktır. Türkiye’de kurulan bütün şirketler, basın kuruluşları, dernekler ve diğer kurumlar, Türkçe isim, unvan ve marka kullanacaktır.

      Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu yeniden özerk

yapıya kavuşturulacak ve bu kurumlara yeterli kaynak ayrılacaktır. Türk ve Anadolu-Trakya tarihi ve dillerini araştırmak için çok sayıda bilim insanı yetiştirilecek ve seferber edilecektir.

 

Parasız, Bilimsel, Demokratik, Laik

Eğitim ve Spor

      Anaokulundan üniversite sonuna kadar parasız eğitim, kültür ve spor hizmeti sağlanacaktır. Eğitimde öğrencilerden ve ailelerinden katkı payı, yardım ve benzeri adlarla para alınamaz. Ailesinden uzakta öğrenim gören, kimsesiz veya yardıma muhtaç öğrencilerin beslenme, giyim, uygarca eğlenme ve kültür ihtiyaçlarını devlet karşılayacaktır. Kamu toplu taşıma araçları, öğrenciye parasız hizmet verecektir.Parasız eğitim sisteminde, öğrencilerimizin geçmişten kalan kredi borçları iptal edilecektir.

 

Cumhuriyet Eğitiminin

Birliği ve Felsefesi

      Millî Hükümet, Cumhuriyet’in devrimci felsefesi kılavuzluğunda, bağımsız, toplumcu, demokratik, laik, bilimsel ve halkçı ekonominin ihtiyaçlarına cevap veren, tek bir eğitim sistemi uygulayacaktır. Bu bağlamda emperyalist çıkar sistemine eleman yetiştiren bugünkü eğitim sistemi temelden değiştirilecektir.

      Türkçemizi iyi bilen, yurtsever, halka hizmet aşkıyla dolu, devrimci, özgür düşünceli, yaratıcı, başı dik, haksızlığa direnen, cesur, barışçı, dayanışmacı, emeğe saygılı, kamu mülkiyetine özen gösteren, paylaşmacı, insanlığa kardeşlikle bağlı, yetenekli, bilgili, sorumlu, “Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür” kuşaklar yetiştirilecektir.

      Zorunlu temel eğitim altı yaşında ana sınıfında başlatılacak, kesintisiz 13 yıl olacaktır. Temel eğitimin son dört yılında yükseköğretime hazırlık eğitimi ve öğrencilerin kişisel yetenek ve eğilimleri ile eğitim planına göre meslek eğitimi verilecektir. Gençlerimizin ilgi ve yetenekleri ile seçtikleri meslekler arasında uyum olması gözetilecektir.

      Müzik, resim, tiyatro gibi kültür ve sanat derslerine ve faaliyetlerine önem verilecektir.

      Spor ve düzenli bedensel faaliyet, her yurttaş için yaşamın vazgeçilmez parçasıdır. Beden eğitimi programı, bu anlayışa göre oluşturulacaktır.

      Köy Enstitüleri tecrübesi, çağdaş eğitimin ihtiyaçlarına uygun olarak değerlendirilecektir.

      Millî Hükümet, öğrenciyi ve öğretmeni eğitimin merkezine yerleştirecektir.

      Öğretmen yetiştiren kurumlar eğitim planına göre düzenlenecek, öğretmen adaylarının bilim, sanat ve felsefe alanlarında birikim sahibi olması sağlanacaktır.

Özel Kesime ve Tarikatlara Ait Eğitim Kurumlarını

Kamulaştıracağız

      Cumhuriyet Devrimi Kanunları’na göre yasadışı olan tarikatlara ve vakıflara ait okullar ve yurtlar ile bütün özel okullar ve özel eğitim kurumları kamulaştırılarak, Cumhuriyet eğitiminin halka hizmet eden kurumları haline getirilecek, Öğretimin Birliği (Tevhidi Tedrisat) sağlanacaktır.

 

Üniversiteye Girişi

Temel Eğitime Dayandıracağız

      Ülkemizin yetişmiş insan gücü, en önemli kamu değerimizdir. Güçlü bir “Temel Eğitim Programı” ile gençlerimizin, hayatın her alanında yol gösterici ve nitelikli bilgi ve becerilerle donanmalarını sağlayacağız.

      Eğitim–öğretimin amacını, üniversite giriş sınavını kazanma becerilerinin verilmesine indirgeyen eğitim karşıtı anlayış ve uygulamaya son verilecektir. Üniversiteye giriş sistemi, 13 yıllık temel eğitimin son dört yılında verilecek yükseköğretime hazırlık eğitimine dayandırılacak ve fırsat eşitliği gerçekleştirilecektir. Üniversiteye giriş sınavı kaldırılacaktır.

 

Meslek Eğitimini Geliştireceğiz

      Millî plana göre, ekonomik, toplumsal ve kültürel

kalkınmanın ihtiyaçlarına cevap veren meslek eğitimi geliştirilecektir.

 

Üniversitelerde Bilimsel Nitelik ve Kamuya Hizmet

      Üniversitelerimizi, bilimsel araştırma ve bilim eğitimi yanında, halka sundukları hizmetlerle, milletin geleceğinin kurulmasına katkıda bulunan Cumhuriyet kurumları olarak yeniden düzenleyeceğiz. Üniversiteler, çalışmalarını, bilimin evrensel ölçütlerinden ödün vermeksizin oluşturulacak millî bilim gündemleri doğrultusunda yürüteceklerdir. Üniversite programları, ülkemizin ihtiyaç duyduğu insan gücünün ve bilim insanlarımızın yetiştirilmesi doğrultusunda düzenlenecektir. Üniversitelerimizin dünyada bilimin öncüleri arasında yer alması sağlanacaktır. Üniversite içindeki atama ve yükseltme kuralları, bu ölçütlere göre yeniden düzenlenecektir.

      Üniversitelerimizde, Atatürk Devrimini tamamlama amacının gereği olarak, idarî, malî özerklik ve bilimsel özgürlük hayata geçirilecek ve iç işleyiş demokratik bir yapıya kavuşturulacaktır.

      Yükseköğretimde, Cumhuriyet Devrimi temelinde özerkliği ve eşgüdümü hayata geçirmek yanında, öğretim üyeleri ile öğrencilerin yönetime katılmalarını sağlamak için, üniversiteler eliyle yeni merkezi kurumlaşmaya gidilecektir.

      TÜBİTAK ve TÜBA özerk bilim kurumları olarak yeniden örgütlenecek,  bilimsel çalışmalara destek olmaları ve bilim insanı yetiştirmeleri için yeterli kaynak ayrılacaktır.

 

Bilim İnsanına Özgürlük

      Halkçı ve özgürlükçü siyasetler sayesinde bilim alanında yeteneklerin ortaya çıkmasını sağlayacak; gençlerimizi bilimsel buluş ve araştırmaya yönlendireceğiz. Bilimsel çalışmanın özgürleştirilmesi ve araştırmanın özendirilmesiyle yurtdışına beyin göçünü durduracağız ve dışardan yurdumuza beyin göçünün koşullarını yaratacağız.

 

Aydınlanma Seferberliği

      ABD güdümlü cemaatçiliğin ve bölücülüğün iç çatışma olanaklarını ortadan kaldırmak, millîbirliği sağlamlaştırmak, çağdaş bir ekonominin insan gücünü yaratmak ve yurttaşlarımızın yeteneklerini geliştirmek amacıyla bütün toplumu kucaklayan bir “Aydınlanma Seferberliği” yürüteceğiz. Halk kütüphanelerini, müzeleri ve kültür saraylarını yaygınlaştıracak ve geliştireceğiz. Halkevlerini, köy ve mahallelere kadar yeniden örgütleyecek, halkı eğitecek ve sanat çalışmasına katacağız.

 

Yenileşme ve Güzelleşme İçin Sanat

      Milli Hükümet, milli ve halkçı sanatımızın her dalda toplumu kucaklaması ve eğitmesi, sanatımızın güzellikte ve teknikte milletlerarası düzeye ulaştırılması için gerekli kurumları oluşturacak ve yeterli kaynak sağlayacaktır. Halkımızın sanat birikimi, çağdaş ölçülerde geliştirilecektir.

      Güzel Sanatlar günlük hayatın bir parçası haline getirilecek ve geliştirilecektir. Devlet, sanata ve sanatçıya sahip çıkacaktır. Toplumla buluşması için sanatçının önü açılacaktır. Telif hakları titizlikle uygulanacak, fikir ve sanat eserlerinde korsanlık önlenecek, eser sahiplerinin emekleri ve yaratıcılıkları korunacaktır.

      Sanatçıların çalışma koşullarını  iyileştireceğiz, emeklilikteki hak kayıplarına son vereceğiz. Sanatçıların kadrosuz ve güvencesiz çalıştırılmasına izin vermeyeceğiz.

      Radyolar, televizyonlar, basın ve yayınevleri, sinemacılık, düzeyli sanat uğraşına hizmet amacıyla desteklenecek ve özendirilecektir. Gençlerimizin ve yurttaşlarımızın en az bir sanat dalında yeteneklerini geliştirmeleri sağlanacaktır.

      Devlet tiyatroları, devlet opera ve baleleri, senfoni orkestraları, çoksesli korolar, sanat galerileri, sanatçı yetiştiren eğitim kurumları, devlet konservatuarları, güzel sanat liseleri, yerel yönetimlerin sanat kurumları, halk müziği ve oyunlarını geliştiren kurumlar yaygınlaştırılacak ve nitelikleri yükseltilecektir. Özel sanat kurumları desteklenecektir.

      İstanbul Taksim’de bulunan Atatürk Kültür Merkezi’ni, Ankara’da bulunan Devlet Resim ve Heykel Müzesi ve Operet sahnesini tekrar sanatın ve sanatçının hizmetine sunacağız.

      Sanatın, halklar ve ülkelerarası bir dostluk köprüsü olması sağlanacaktır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Basında Yabancılaşmaya ve Tekelleşmeye Son

Millî ve Özgür Basın

      Yazılı, sözlü ve görsel basını, yabancı ve yerli tekellere bağımlılıktan kurtaracak ve özgürleştireceğiz. Basında yabancı sermaye yasaklanacaktır. Basının kültürel yozlaşma aracı olması önlenecektir.  Topluma gerçek haber ve bilginin ulaştırılması için eşit rekabet koşulları sağlanacak ve basın desteklenecektir. Demokratikleşmeye hizmet eden yerel basını özendireceğiz.

 

Sağlıklı, Mutlu ve Ahlâklı

Yurttaş Yetiştirmek İçin Spor

      Gençlerimize ve her yaşta yurttaşımıza spor yapmaları için gerekli olanaklar sağlanacak, spor kurumları ülkemizin her köşesinde yaygınlaştırılacak ve desteklenecektir. Gençlerimiz ve yurttaşlarımız, spor yarışmalarında düşmanlığı ve bireyciliği kışkırtan özel çıkarcı yozlaşmanın etkilerinden arındırılacaktır. Bedence ve ruhça sağlıklı, mutlu ve ahlâklı yurttaşlar yetiştiren, toplumda dostluğu, dayanışmayı ve kardeşliği güçlendiren bir spor kültürü geliştirilecektir. Spor emekçilerinin hakları korunacaktır.

 

Ahlakî Çürümeye Son

      Vatan Partisi, insanı vatanına, topluma, üretime ve kendisine yabancılaştıran emperyalist kültüre karşı sürekli mücadele yürütecektir. Vatansızlaşmayı, milletsizleşmeyi, anarşizmi, bencilliği, köşe dönmeciliği, havadan kazanmayı, açgözlülüğü, vurgunculuğu, başkalarının sırtına basarak yükselmeyi, fuhuşu, uyuşturucu ve alkol bağımlılığını kışkırtan, toplumu unufak eden, yalnızlaştıran ve yırtıcılaştıran kültürel yozlaşmaya karşı vatanseverliği, çalışkanlığı, paylaşmayı, insan, doğa ve hayvan sevgisini, hoşgörüyü, barışı temel alan toplumcu ahlakın ve değerlerin yayılması ve kök salması için çalışacağız.

 

V

ARSLANLI YOL’DA İKTİDARA YÜRÜYORUZ

Türk Bayrağı Altında Birleştirdiğimiz

Halk Hareketiyle Arslanlı Yol’dayız

      İki yüzyıldır emperyalizme karşı mücadele eden bir milletiz. Arkamızda yıkılmaz bir tarih var. Milletimize güveniyoruz.

      Özelleştirmeye karşı Cumhuriyet ekonomisini savunan işçi hareketleri, 2007 yılının Cumhuriyet mitingleri ve en son 2013 Haziran ve Temmuz hareketi, bağımsız ve demokratik Türkiye’yi kuracak gücün ayakta olduğunu kanıtlıyor.

      2013 yılında Taksim Gezi Parkı’nda başlayan halk hareketini Vatan Partisi olarak Türk bayrağı altında birleştirdik. Bölücülerin ve vatansızların bu büyük mücadeleyi saptırmasına izin vermedik. “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı, partimizin mücadelesiyle artık bütün milletimizin dilindedir. Türkiye’de halk hareketine önderlik eden gençler, Vatan Partisi yönetiminde ve milletvekili aday listelerindedir.

      Cumhuriyet hareketi, milyonlarca yurttaşımızla Arslanlı Yol’a girmiştir. Emekçi hareketi de Cumhuriyet ekonomisini savunuyor.

      Vatan Partisi, Cumhuriyet ve emek hareketlerini birleştiren biricik siyasal parti olarak, Arslanlı Yol’da iktidara yürümektedir.

      Bütün milletimize açıklıyoruz: AKP ve HDP ile kesinlikle ortak hükümet kurmayacağız. CHP ve MHP’yi de AKP ve HDP ile koalisyon yapmayacakları konusunda kamuoyuna güvence vermeye çağırıyoruz.

 

Programımız: Altı Ok

Hedef: Bağımsız ve Halkçı Türkiye

      Vatan Partisi’nin Millî Hükümet Programı, önümüze Atatürk Devrimini tamamlama hedefini koymuştur.

      2006 yılında kabul ettiğimiz Program, Altı Ok’la özetlenmiştir. Cumhuriyetçi, Milliyetçi, Halkçı, Devletçi, Laik ve Devrimciyiz.

      Altı Ok, 1937 yılında Atatürk tarafından Anayasa’mızın başına yazıldı.

      Altı Ok, milletimizin ve millî devletimizin bugün de geçerli olan program ilkeleridir.

      Devletimiz milletin olacak.

      Hükümet halkın olacak.

      Türkiye’yi özgür ve örgütlü halkla yöneteceğiz. Edirne’den Van’a kadar, köylerden ve mahallelerden merkeze kadar halkın yönetimini kuracağız.

Vatan Partisi Daha İktidara Gelmeden

Hükümet Görevleri Başardı

            Vatan Partisi,

      •           Türkiyemizin Ergenekon’dan çıkışına önderlik etti.

                   Balyoz, Poyrazköy, Casusluk davaları gibi Gladyo tertiplerinin bozulmasında belirleyici rol oynadı. F Örgütünün açığa çıkarılması ve hesap sorulması mücadelesini yürüttü

                   Cumhuriyet Yargısının bağımsızlığı ve bütünlüğü için mücadelenin başarılarında etkili oldu.

      •           AKP-PKK ortaklığının bölücü anayasa girişimini, milletin öncü güçlerini birleştirerek geri püskürttü.

      •           Emperyalizmin ülkeyi bölme amaçlı Ermeni Soykırımı saldırısını bozguna uğrattı.

      •           Küresel efendilerin Kemalist Devrim’i yıkma girişimine karşı mücadeleye önderlik etti.

      •           Özellikle 1980’den bugüne Türk Devrimi’nin çağdaşlaşma ve

                   aydınlanma kazanımlarına yönelen emperyalist ve gerici saldırıya karşı her alanda verilen mücadelenin düşünsel ve pratik önderliğini yürüttü.

      •           Devletin yapmadığını başardı, 25 yıllık bir çalışma sonucu Atatürk’ün Bütün Eserleri’ni yayımladı. Türk Devriminin iki yüzyıllık pratiğini ve düşünce birikimini Türkiye halkının bilincine sundu.

      •           ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi’ni açığa vurdu, Türkiye’yi bölmeyi amaçlayan bu girişime karşı direnişin ön mevzisinde yer aldı ve başarı kazandı.

      •           Özelleştirme saldırısına sendikaların teslim olduğu koşullarda, madenlerde, Tekel’lerde, Telekom’larda, Sümerbank’larda,

                   enerji santrallerinde, şeker fabrikalarında ve her alanda işçi sınıfını uyandırdı ve mücadelenin başında yer aldı.

      •           2012 yılından başlayarak yükselen halk hareketini 2013 Haziran-Temmuz ayaklanmalarında ay yıldızlı milli bayrağımız

                   altında birleştirdi. Halk hareketini “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganıyla Kemalist Devrimi tamamlama eksenine oturttu.

      •           Kürt yurttaşlarımızın yaşadığı illerde bölücü teröre karşı şehitler vererek mücadele etti. Yoksul köylüleri Türkiye’mizin birliği, toprak ve özgürlük için harekete geçirdi. Fırat ve Dicle ırmakları üzerinde gönül köprüleri kurdu. Her köken ve mezhepten Türkiye halkını mücadele zemininde birleştirdi.

      •           Gençliğin ağırlıklı kesimini Atatürk’te birleştirdi ve eyleme geçirdi.

      •           Son yarım yüzyılda, Kemalist Devrimi tamamlama programını uygulayan dirençli bir örgütlenme inşa etti, her cephede            

                   sınanmış sağlam kadrolar yarattı, 1970’ten bu yana beş kuşakla omuz omuza bütün zorbalıkları göğüsledi,  yıkılmaz bir örgütlenme geleneği oluşturdu.

      •           Bağımsız ve demokratik Türkiye mücadelesinde halkı aydınlatan ve mücadeleye seferber eden etkili yayın organları oluşturdu.

      •           ABD’nin komşularımız Irak’a, Suriye’ye, İran’a ve bölge ülkelerine saldırısına sıcak dönemlerde tek başına karşı koydu. Bu ülkelerin devletleri ve halkları ile milletimiz arasında dostluk ilişkileri kurdu ve geliştirdi. Millî Hükümetin dış siyasetini bugünden uygulamaya başladı.

      •           “Kürt Koridoru” dedikleri İkinci İsrail Koridoru’nda ve iç cephemizde gündeme gelen Türkiye-ABD savaşını yıllar öncesinden gördü ve bu cephede millî güçleri birleştirmeye yönelik başarılar kazandı.

      •           Bağımsızlık ve demokrasi mücadelemizin cephe gerisi olan Rusya, Çin ve Hindistan gibi ülkelerle, Orta Asya Türk                      cumhuriyetleri ve halklarıyla Avrasya birliği amacıyla bağlar geliştirdi. Türkiye’nin emperyalist tertiplere karşı koyabilmesi için gerekli uluslararası dayanışmayı inşa etti.

      •           Vatan Partisi, Silivri duvarlarını yıkarak, barikatları aşarak bugünlere geldi. ABD, Ergenekon ve Balyoz tertipleriyle

                   Türk Silahlı Kuvvetleri’ni ve Vatan Partisi yöneticilerini hedef aldı. Partimiz, başını dik tuttu, hiçbir tehdit ve baskıya boyun eğmedi. Arkada kalan dönemde devletin yapması gereken işleri başardık.

 

Bu özgüvenle Milletimize söz veriyoruz:

Yaparız!

7 Haziran Hedefimiz En Az 5 Milyon Oy

Ana Hedefimiz Millî Hükümet

      Birleşen ve üreten Türkiye, önümüzdeki hedeftir. Bir tek Vatan Partisi, bu tarihsel görevi üstlenmiş bulunuyor. O nedenle milletimizin birkaç yıl içinde Vatan Partisi önderliğinde birleşeceğini biliyoruz.

      7 Haziran 2015 seçimi, büyük birleşmenin ilk aşamasıdır.

      Bu seçimde hedefimiz en az 5 milyon oy alarak Meclis’e girmek ve Milli Hükümet seçeneğini ülke gündemine getirmektir.

      Beş milyon vatandaşımızı Türkiyemizi kurtarmak için göreve çağırıyoruz. Birisi siz olun!

            Kurtarıcılardan ve öncülerden biri siz olun ki,

      •    Türkiye bölünmesin.

      •    Türk kavramı Anayasadan çıkarılmasın.

      •    Ermeni soykırımı kabul edilmesin.

      •    Halkı zenginleştiren üretim ekonomisi kurulsun.

      •    Atatürk’ün Altı Ok ilkesi, yolumuzu aydınlatsın.

      •    Millî Hükümetin yolu açılsın.

      •    Bağımsız ve demokratik Türkiye kurulsun.

 

Gülümse Türkiye

Vatan Partisi Geliyor

      Vatan Partisi, denenmiş ve sınanmış önderleri, devlet tecrübesinde başarı kazanmış kadroları, sağlam örgütü, fedai geleneği ve gençliğiyle zor görevlerin üstesinden gelecek güce sahiptir. Bu birikimi milletimizin hizmetine sunuyoruz.

 

      Türkiye’yi Türkiye’den yöneteceğiz!

      Başı dik, bağımsız Türkiye’yi kuracağız!

      Her şey Vatan için, Vatan herkes için!

 

      Gülümse Türkiye, Vatan Partisi geliyor!